30 Mart 2012

...

Son anda uçuruma düşmekten kurtulan bir kazazede gibi saplıyor ayaklarını toprağa. Yüzyıllarca durabilir ayakta, yeter ki merkezde olsun. Yeter ki çevresinde dönsün her şey. Oyun da oynayabilirler, itirazı yok. Ayaklarını sallayarak uçabilirler sandalyelerinde, zincirle bağlı olsunlar tek kendine. Lunaparkın ışıkları göz kırpıyor, işler yolunda. Dönme dolabın merkezinde o var, atlıkarıncanın da. Balerin parmak uçlarını onun merkezine basmış. Gözler buz tutmuş. Sahte bir tanrının penceresinden bakıyor dışarıya. "Ben" büyütecini gezdiriyor her şeyin üzerinde. Fakat bir terslik var. Büyüteç küçültüyor. Kıyaslama yapmak için iyi bir fırsat. Bir yanda "Ben", diğer yanda merceğin altında kıvranan zavallı şekiller. Pergelden koltuk değnekleriyle koşuyor merkeze. Bir an önce göğüslemeli ipi. Ayağı takılıyor koşarken. Yere kapanıyor savrulurken pergeller. Eyvah! Merkez ne kadar uzak! Pergeller yeni daireler çiziyor, içinde olmadığı. Merkezinde olmadığı daireler ne kadar boş! Ne kadar sessiz ve tehlikeli. Merkez üssü "Ben" olan bir deprem bekleniyor. Evlerinizi terk edin! Egosantrik kovuldu merkezden...

Hiç yorum yok:

..

kuş öldü keder bitti..