Çaresiz kalmıştı Leyla'da...kavuşmak imkansızdı. ihtiyar tatlı sert yol gösterdi:
"Gir şu odaya, çağır Leyla'yı"
Aklı almadı önce.
"Gir şu odaya, çağır Leyla'yı"
Aklı almadı önce.
Pek de inanmamıştı. Ama yapacak da başka bir şey yoktu.
Çaresiz adam, çaresiz girdi odaya..Sayıkladı günler boyu, geceler boyu.. Çıkmadan o odadan çağırdı Leyla'yı..
Kırk asırdır yandığı aşkı, daha kırk vakit dolmadan işte geliyordu.. İşte görüyordu; Leyla kendisini çağıranı ararcasına geliyordu.
Korktu genç adam..anladı genç adam.. unuttu genç adam...gidip sarıldı ihtiyarın eline..
"İstersem olduğuna göre, çağırırsam geldiğine göre...
Bana aşkı öğret!"
Dedi ki ihtiyar:
"Bu kainat aşkına yaratıldı Sevgili'nin... Sen aşkı ne sandın?"
Çaresiz adam, çaresiz girdi odaya..Sayıkladı günler boyu, geceler boyu.. Çıkmadan o odadan çağırdı Leyla'yı..
Kırk asırdır yandığı aşkı, daha kırk vakit dolmadan işte geliyordu.. İşte görüyordu; Leyla kendisini çağıranı ararcasına geliyordu.
Korktu genç adam..anladı genç adam.. unuttu genç adam...gidip sarıldı ihtiyarın eline..
"İstersem olduğuna göre, çağırırsam geldiğine göre...
Bana aşkı öğret!"
Dedi ki ihtiyar:
"Bu kainat aşkına yaratıldı Sevgili'nin... Sen aşkı ne sandın?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder