08 Nisan 2008

Masum bir yürekten utandım...

O küçük masum yüzünde acı bir ifade ile; "Teyze sen de güçlü bir bomba var mı?"Şaşkın bir halde:"Yok oğlum. Hem ne yapacaksın bombayı sen?""Amerikaya atacam. Onlar Irak'ı bombalamış."Hiç beklemiyordum, duraksadım. Toparlanıp sakince cevap vermek istedim:"Canım benim, ben de küçükken Amerikaya kızıp "toptan yere batsın diye dua ederdim. Ama sonra birgün rüyamda oradaydım ve oradaki müslümanları gördüm. Sonra o duamdan vazgeçtim." Devam edecektim ki, dolan gözlerini bastırmaya çalışırken son bir gayretle:"Ama onlar Irak'ı bombaladı." dedi ve ağlamaya başladı, artık tutamıyordu içindeki üzüntü ve öfkeyi. Konuşmalarımıza şahit olanlar, şaşkın bir şekilde müdahale etmeye başlamıştı. Herkes kendi penceresinden cümleler kuruyordu. Acısının anlaşılmadığını düşünen bu yedi yıllık yürek, TV'de haberlerde görmüş ve yüreğine ateş düşmüştü. Ağlayarak anlatmaya çalışırken kurduğu bir diğer cümle de "inşallah hepsi yaşlıdır, çocuklar ölmesin" oldu. Öfkelenmesine kızanlar da olmuştu, susturmaya çalışıyorlardı. O an sarılıp, onunla ağlamak istedim. Çok utandım kendimden ve kendime dert edinip üzüldüklerimden. Susturmaya çalışıldıkça çaresizliği artıyordu kuzumun. Sarılıp, "Beni dinler misin birtanem?" diyebildim. Elleriyle gözlerini oğuşturmaya devam ederken susup, dinlemeyi seçti."Canım oğlum, senin gibi üzülüp ağlamadığımız için bizler yanlışız. Ama sana bombadan daha güçlü bir silah söyleyeceğim: Dua et ALLAH'a ve de ki..." "Tamam dua edeceğim ve sen gerisini bana bırak teyze, ben ne diyeceğimi biliyorum." dedi ve yürekten ağlayarak dua etti. Yedi yaşındaki bu yürekten çok utandım. O, acısını ALLAH'a açmayı öğrenmişti; bombalara sığınmayı değil. Ya ben; dert edindiğim şeyleri artık taşıyabilecek miyim yüreğimde? Dünyanın her bir tarafında zulum altındaki kardeşlerimi unutup ve kendi dertlerimi büyüterek yaşama tutunma savaşını mı vereceğim? Yoksa, kendi ellerimle kararttığım bu yüreğimin temizlenmesi için ALLAH'a yönelmeyi mi seçeceğim?

Hiç yorum yok:

..